27 Eylül 2009 Pazar

izliyor musun, duyuyor musun?...

6.hislerimin kuvvetli olması mı, yoksa kendi paranoyalarım mı buna sebep oluyor bilmiyorum...
Sanki beni izliyorsun gibi hissediyorum.
Tüm gün evdeydim, bir ara maniküre gitmek haricinde...
O kadar uzun zamandır haftasonu evde olamadım ki biraz tadını cıkartmak istedim.
Ard arda dizi izliyor ve vakit geçiriyordum.
Ta ki birsey beni dürtüp de telefonu elime alana dek. neredeyse 3 saat önce attıgın mesajı gördüm...
gün içinde de arayan sendin biliyorum...
aradıgın andan beri, aklımdan geçen tek soru "özledin mi?" oldu...
Ben özledim... pek cok seyi özledim...
Ama aynı zamanda bir o kadar da uzak kalmak istediğim seyler var...
Hayat öyle acayip bir sey ki canım; herşeyin vaktinde olmasını istersin ama hiçbirşey tam zamanı geldiğinde olmaz...

iş degiştirmek istersin uzun süre arar da bulamazsın, bulduktan sonra asıl hayalini kurdugun şirket seni arar...

Kafanı dinlemek istersin, karmasık duygular içinde olmamak istersin, ama hersey aynı anda basına gelir... Nasıl davranacağını bilemezsin...

Bir "neredesin?" kelimesi bu kadar mı sarsar bir insanı? Elim ayağım titredi, aglamaya basladım yine işte...
Hala bıraktıgın gibiyim, herseye aglıyorum.. hatta cok daha fazla, ama herkesten cok daha gizli aglıyorum, ota boka, ufacık bir ask sahnesine, michael jackson anısına yapılan Romanya'daki dans gösterisine dahi...

Neredesin'in ardından aglamalarla birlikte içimde geçeni de paylaşmak istiyorum: Bunu bana yapma... diyordum içimden.

o kadar cok sebep var ki bunu söylemem için... bunu bana yapma...lütfen...

uzaktaki varlıgın bile, her an yanımdaymış gibi hissettiriyor kendini bazen... bir de benimle temasa geçince, ben de kendimden geçiyorum işte...
ne yapacağımı bilemez biçare bi duruma düşüyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder