16 Şubat 2010 Salı

bitik tükenik

işte ben.
Gülüşüm yalan, eğlendiğim yalan, işimden zevk aldığım yalan, şu sıralar hayattan zevk aldığım yalan...
Tüketmişim içimde biriken, harlanan duyguları, dondurmuşum gözyaşlarını
Beynim donmuş, bedenim donmuş, herşey beklemede.
Hayatı beklemeye almışım sanki bir tuşa basıp
Her zamanki rutinimde yaşayıp, isyan ediyor görünsem de, değişikliklerin geleceğini bekleyip duruyor ama doğru dürüst bir adım bile atmıyorum
Yaptıgım herseyden sıkılıyorum
işten sıkılıyorum
uyanamıyorum
insanları yönetmekten, laf anlatmaktan sıkılıyorum,
Evet bundan eminim, insan yönetmeyi sev-mi-yo-rum,
dolayısıyla bu aptal kurumsal iş hayatından ölesiye sıkılıyorum
aylardır istediğim şarap kursuna gitmek için popomu bi türlü kaldıramıyorum, üşeniyorum,
sıkılıyorum, ve bunu yapamadıgım için de kendime sıkılıyorum
Hayatımı dolduracak "O"nu beklemekten sıkılıyorum
fotoğraf çekmeyi sürekli ertelediğim için sıkılıyorum
daha yeni bir lens alıp bir kez bile elimi sürememiş olma durumundan sıkılıyorum
2 ay düzenli gidip, tam da sevmeye ve vücudum da süper tepkiler vermeye başlamışken gerizekalı iş yogunlugu yüzünden yogaya ve diger o bu derslere, yine ara vermek zorunda kalmaktan,
uykusuzluk çekmekten,
gözlerimin altında ilk yorgun çizgileri görüp de şaşırma durumundan da sıkılıyorum
aylardır yazamadıgımdan
açık açık isyan edemeyip hep gülen bir yüzle,maskeyle dolaşmaktan
herkese ve herseye hak vermekten
herkesin kendine göre bir bakış açısı oldugunu görüp, hak verip, gerçekten hangisinin daha haklı olduguna karar dahi verememe durumlarından
sı-kı-lı-yo-rum!

Ne yapayım bilmiyorum !
ufffff

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder